top of page

BİRİNCİ SINIF VELİ ve ÖĞRETMENLERİNE...

BİRİNCİ SINIF VELİ ve ÖĞRETMENLERİNE...

Ne olursunuz öğretmene saygı duyun. Sevin öğretmeninizi. Ona dünyanızın en değerli varlığı gözüyle bakın. En değerli varlığınız ona emanet.

İşini yavaştan alan öğretmene acele ettirmeyin. Öğretmenim bakın şu sınıf okumaya geçti demeyin. Emin olun ki acele ettirmeyen öğretmen işini daha iyi yapıyor demektir. Çocuklar bu yaşlarda küçük kas gelişimine devam eder.

Sizin için gayet normal olan yazı yazma işi, çocuklar için çok yorucudur. Yazı yazmaya başladığında o minnacık elleri yorulacak. Yazı yazmak istemeyecek. Siz de çocuğunuzun tembel olduğu endişesine kapılacaksınız.

Öğretmen ilk haftalarda çizgi, boya, kavram eğitimi gibi konulardan bahsediyorsa, o öğretmenin ellerinden öpün.

Meşhur öğretmenlerden uzak durun. Okulda ilk önce ben okuma yazma öğretirim havasında olan öğretmenlerin havası kendilerine kalsın. Hangi akademisyen, hangi eğitimci bunun faydasından bahsediyor? Bir tane referans göstersin özür dileyeceğim.

Koştura koştura giden öğretmen arkadaşlarıma sesleniyorum. Ne olur heba etmeyin çocuklarımızı, geleceğimizi. Kenarda sessiz sessiz oturan Ali, Ayşe, Kıvanç var ya… İşte onları kendi çocuğunuz gibi görün birazcık. Hızlı öğrenen, parlak çocukların sırtından siz reklamınızı yaparken bakın nasılda burkulmuş yüzü, nasıl da iç geçiriyor başını öne eğmiş! Bir de sosyalleşemeyenler var ya. Hani sesi çıkmayanlar ya da sürekli problem çıkaranlar. Hızınıza yetişemediği için bu sorunları daha da artmıyor mu sizce de?

Derslerde kendini gösteremeyince, size kendini göstermeye çalışıyor olabilir mi? Bakın aslında ne kadar değerlisiniz gözünde. O kendini reklam etmek istiyor size. Derslerde başarısıyla gösteremeyince farklı yollar buluyor kendince.

Yavaş gidin. Acele etmeyin. (Müfredata uygun) Birlikte oyunlar oynayın, şarkılar söyleyin. Bir “e” sesini öğretirken “E bebeğim ee eee ee”den girin, “Arkadaşım eşek”ten çıkın. Ellerinde parmak boyaları ile a4 kağıtlarına kocaman kocaman e yazsınlar. Topları eşelesinler “e” harfini yazacağım diye. Bir haftanızı mı alır? Bırakın alsın ama hepsi yapsın. Bilen öğrenciler sıkılıyor demeyin. Bu dediklerimi her çocuk yapmayı sever. Hatta birazcık çocuk ruhunuz varsa siz bile eğlenebilirsiniz. Eğlenemezseniz ücreti iade ediyorum :)

Ödev vermeyin. Tekrar etmesi gereken çok elzem bir konu varsa verin sadece. O da bir yaprağı geçmesin lütfen. Sorumluluk bilinci kazanması için veriyorsanız verin ödev. Mutlaka kontrol edin verdiyseniz. Anne, baba onlar, öğretmen değiller. Evde ders anlatmasınlar. O sizin işiniz. Yardıma muhtaç olduğunuz ekstra durumlardan bahsetmiyorum. Böyle durumlarda birebir görüşülür, yol haritası belirlersiniz velilerinizle.

Özetleyelim mi?

Ebeveynler ne yapıyormuşuz?

-Öğretmeni seviyoruz.

-Acele etmesini istemiyoruz.

-Çocuğunuzla oyunlar oynayan, sınıfını değişik değişik şekillere sokan öğretmen bulduysanız, ellerinden öpüyoruz.

-Aile ziyareti falan yapıyorsa o öğretmeni bağlayın okula zincirle, bir yerlere bırakmayın. Bekarsa evlendirin :)

Öğretmenler ne yapıyormuşuz?

-Ben hepinizden daha tecrübesizim. Bu nedenle bana hatalarımı söylüyormuşsunuz :)

Öğretmene her daim saygı… Ebeveynle her daim irtibat…

Ahmet Tekin

Sınıf Öğretmeni & Eğitim Koçu

www.tekinegitim.com

Diğer bloglarımı takip edebilirsiniz.

bottom of page