Çocuklu aileler için düzenlediğim kampı yaptık. Üç aile gelerek, rekor bir katılım oldu :) Birbirimizle daha yakın sohbetler edebildik, daha samimi olduk. Beraber pişirdik, beraber hazırladık... Daha güzel oldu.
Ankara'dan 14.30 gibi yola çıktık. İki saat süren yolculuğun ardından Sorgun Göleti Milli Parkı'na vardık. Etrafı telle çevrili, güvenlikli bir yer. Su ve tuvaleti var. Gece güvenlik devriye yapıyor ve kimlik kontrolü gerçekleştiriyor.
Gider gitmez çadırlarımızı kurduk. Masalarımızı hazırladık ve getirdiğimiz malzemeleri çıkardık. Herkes o kadar çok yiyecek getirmiş ki sanırım beş aile daha olsa yerdi :) Güneş batmaya başlarken mangalımızı ateşledik. Semaveri yaktık. Çocuklar torba torba kozalak topladılar. Güzel bir yemeğin ardından, çayımızı yudumlamaya başladık.
Aracın kapıları açık olduğunda ışıkları da açık kalmasından dolayı akünün boşaldığını farkettik. Yokuş aşağı vurdurduk ama çalışmadı. Akü tamamen boşalmış. Kimse de takviye kablosu yoktu. Diğer kampçılara sorduk, yine yok... Ne yapsak derdine düşdük. Sağdan soldan kablo bulup, kendi takviye kablomuzu yapacaktık ki tornavida yok bu seferde... Tornavida aramaya başladık. Sonradan gelen bir bir kampçıdan tornavida ararken, aktarma kablosu bulduk. Sevincimi anlatamam :) Niye anlatım bu kadar ayrıntılı biliyor musunuz? Siz siz olun aracınızda aktarma kablosu, temel el aletlerini eksik etmeyin...
Deniz Bey yanında bağlama getirmiş. Ne iyi etmiş. Gecenin karanlığında, ateşin yanı başında türküler söyledik karanlığa... Çocuklar uyumak istemeseler de gece yarısında çadırlara aldık. Sohbetimiz o kadar güzeldi ki sabaha kadar uyumadan, ateş başında oturduk.
Uykusuzluk ve yorgunluk olmasına rağmen doğanın tadını sonuna kadar çıkarmaya niyetliydik. Deniz Bey ve Çiçek Hanım daha erken ayrıldılar. Coşar ailesi ile göl etrafında yürüyüşe çıktık. Küçük çocuklar için zor oluyor ama babalar ne için var :) Alınca omzuma her yere gidiliyor.
Öğleden sonra güzel bir uykuyu hakettik. İkindi vakti uyanıp, Ankara'ya geri döndük.
Ankara'dan ulaşım haritası